Ülkemizde eğitim sistemine dair tartışmaların başında gelen imam-hatip okullarının son yıllarda gösterdiği gelişim ve değişim, toplumumuzun farklı kesimlerinde farklı yorumlara neden olmaktadır. İmam-hatip okullarının sayısındaki artışa yönelik değerlendirmeler yapılırken, bu okulların bazı bölgelerde istenilen kontenjanları dolduramaması da dikkat çeken bir başka konu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Çeşme İmam Hatip Ortaokulunun Mevcut Durumu
Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde imam-hatip ilk okul ve ortaokullarının kontenjanlarının tam anlamıyla dolmadığı gözlemlenmektedir. Bu kapsamda Çeşme İmam Hatip Ortaokulu da bu durumdan etkilenen okullardan biri olarak öne çıkmaktadır.
Okulun mevcut durumuna baktığımızda, toplamda 52 öğrencinin eğitim aldığı, 9 öğretmenin görev yaptığı ve 5 derslik bulunduğunu görüyoruz. Bu verilere ek olarak, bazı imam-hatip okullarında öğretmen başına düşen öğrenci sayısının oldukça az olduğu, hatta bazı okullarda bu sayının 2’ye kadar düştüğü bilgisi de dikkat çekmektedir.
Kontenjanların Dolmamasının Sebepleri
Çeşme İmam Hatip Ortaokulu gibi okulların kontenjanlarını dolduramamasının birçok sebebi olabilir. Bunların başında; veli ve öğrenci tercihlerinin değişkenlik göstermesi, okulun konumunun ulaşılabilirlik açısından avantajlı olmaması veya okulun fiziki şartlarının yetersiz olması gibi faktörler gelmektedir.
Ancak, bu durumu sadece fiziksel şartlarla açıklamak doğru olmaz. Eğitim kalitesi, öğretmenlerin uzmanlık alanları, ekstra ders imkanları ve okulun sosyal aktivitelere verdiği önem gibi konular da kontenjanların dolmamasında etkili olan faktörler arasında yer almaktadır.
Toplumsal Talebin Değişim Göstermesi
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in de belirttiği gibi, imam-hatip okullarının sayısının artmasını “toplumsal talep” olarak nitelendirebiliriz. Ancak, bu toplumsal talebin zamanla değişim göstermesi, farklı bölgelerde farklı eğitim ihtiyaçlarının ortaya çıkması bu durumun en temel sebepleri arasında bulunmaktadır.
Sonuç olarak, Çeşme İmam Hatip Ortaokulu gibi imam-hatip okullarının kontenjanlarını tam olarak dolduramaması, sadece tek bir sebebe bağlanamaz. Eğitim sistemimizdeki dinamiklerin, toplumsal taleplerin ve okulların kendi iç dinamiklerinin bu durumu etkilediği aşikardır. Bu nedenle, bu okulların daha fazla öğrenciye ulaşabilmesi için hem fiziksel hem de eğitimsel anlamda yeniliklere ve gelişmelere ihtiyaç duyduğunu söyleyebiliriz.