Çeşme’ye bağlı Ovacık Mahallesi’nde, bir otel zincirine ait olduğu iddia edilen inşaat faaliyeti kamuoyunun ve çevre örgütlerinin dikkatini çekti. Tarım arazisi niteliğindeki bu bölgede, personel lojmanları inşa edildiği yönündeki haberler, “kent suçu” tartışmalarını da beraberinde getirdi. Çeşme Çevre Derneği, konuyu yargıya ve kamuoyuna taşıyarak, doğaya ve tarım alanlarına yapılan bu müdahaleyi durdurma çağrısında bulundu.
Verimli Tarım Arazisi Betonla Tehdit Altında
Ovacık Ovası, Çeşme’nin az sayıdaki verimli tarım alanlarından biri olarak biliniyor. Özellikle Ovacık kavunu ve domatesi gibi yerel tarım ürünleri ile tanınan bu bölge, son yıllarda yapılaşma baskısıyla karşı karşıya. Çeşme Çevre Derneği, söz konusu lojman inşaatının bu değerli alanları geri dönülmez biçimde yok edeceğini savunuyor.
Mahkeme Kararlarına Rağmen İnşaat İddiası
Dernek yetkilileri, bölgede daha önce alınmış yıkım kararlarına rağmen hukukun devre dışı bırakıldığını, tarım alanlarının yapılaşmaya açıldığını belirtiyor. Su, kanalizasyon ve diğer altyapı hizmetlerinden yoksun bu alanlarda yapılaşmanın devam etmesi, yalnızca çevresel değil, aynı zamanda hukuki bir kriz olarak da değerlendiriliyor.
Çevre Derneğinden Acil Müdahale Çağrısı
Çeşme Çevre Derneği, “Çeşme’yi seven herkesin bu mücadeleye destek vermesi gerekiyor” diyerek yurttaşlara çağrıda bulundu. Dernek, kent suçu işlendiğini belirterek, ilgili kamu kurumlarını, valiliği, belediyeyi ve bakanlıkları göreve davet etti. Özellikle tarım alanları üzerindeki koruma statülerinin ve imar planlarının dikkatle incelenmesi gerektiği vurgulandı.
Betonlaşma Baskısı Kıyılardan Ovalara Taşındı
Son yıllarda Çeşme’de kıyı bölgelerinde yaşanan yapılaşma baskısı, artık iç kesimlerdeki tarım alanlarını da tehdit etmeye başladı. Ovacık’taki gelişmeler, bu eğilimin çarpıcı bir örneği olarak öne çıkıyor. Yerel halk, geleneksel tarım faaliyetlerinin sona ermesinden ve doğal dengenin bozulmasından endişe ediyor.
Kamuoyuna Şeffaflık Çağrısı
İnşaat faaliyetinin arkasındaki şirketten henüz kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapılmış değil. Çevre savunucuları, şeffaf bilgi paylaşımı talep ederken, imar izinleri, ruhsat belgeleri ve mülkiyet durumları hakkında detaylı bir inceleme yapılması gerektiğini savunuyor. Halkın bilgi edinme hakkı çerçevesinde yetkililerden net bir açıklama bekleniyor.
