İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü, Çeşme’nin yaz aylarında nüfusunun artış göstermesiyle birlikte yaşanan içme suyu sorunlarına çözüm bulmak amacıyla önemli bir altyapı projesine imza atıyor. Proje, özellikle turizm sezonu öncesinde bölgede yaşanabilecek su kesintilerini önlemeyi ve sürdürülebilir bir içme suyu kaynağı sağlamayı hedefliyor.
350 Kilometrelik Dev İçme Suyu Projesi
İZSU tarafından yürütülen ve toplamda 350 kilometrelik içme suyu şebeke ve iletim hattını kapsayan bu dev projenin üçüncü etabı, Çeşme’nin Musalla, İsmet İnönü, Fahrettin Paşa, 16 Eylül, Sakarya, Ovacık, Cumhuriyet, Üniversite, Dalyan, Çiftlik, Altınkum ve Şehit Mehmet gibi çeşitli mahallelerinde devam ediyor. Proje, bölgenin içme suyu altyapısını modernize etmek ve yeni yerleşim yerlerinin su ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlandı.
Projenin Yarısı Tamamlandı
Proje kapsamında Dalyan Mahallesi başta olmak üzere, 10 mahallede 350 kilometreye varan hattın yarısı olan 175 kilometrelik kısmının inşaatı tamamlandı. İZSU’nun belirttiğine göre, kalan çalışmaların da zamanında tamamlanması ile Çeşme’de içme suyu ile ilgili yaşanabilecek olası sorunların önüne geçilmiş olacak.
Yüksek Kalitede Altyapı Yenilemesi
İlçede eskimiş ve kullanım ömrünü tamamlamış içme suyu boruları, daha dayanıklı ve yüksek kalitede malzemelerle değiştiriliyor. Bu değişim, özellikle kuraklık tehdidi ve iklim değişikliği gibi global sorunlarla mücadelede Çeşme için hayati öneme sahip. Yenilenen altyapı, su kaybını minimize ederken, bölgenin su ihtiyacını daha etkin bir şekilde karşılamayı amaçlıyor.
Sürdürülebilir Su Yönetimi ve Ekolojik Denge
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU, bu proje ile sadece içme suyu sorununu çözmekle kalmıyor, aynı zamanda Çeşme’nin ekolojik dengesini korumaya ve sürdürülebilir bir su yönetimi sağlamaya da katkıda bulunuyor. Yapılan yatırımlar, bölgenin turizm potansiyelini artırırken, yaşam kalitesini de üst seviyelere taşıyor.
Bu kapsamlı içme suyu yenileme çalışmaları, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Çeşme’yi sadece bir tatil beldesi olarak değil, aynı zamanda yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevre olarak geliştirmeye yönelik uzun vadeli taahhütlerinin bir parçası. Böylece, bölge halkı ve ziyaretçileri için daha güvenli ve kesintisiz bir içme suyu erişimi sağlanmış olacak.