Çeşme’de çevre felaketi: Denize dökülen kanalizasyon sularına tepki

İzmir Çeşme Ekoloji Platformu’nun son basın açıklamasına göre, Şifne mevkiinde denize kanalizasyon sularının bırakıldığı iddia edilmektedir. Bu durum, Çeşme’nin doğal ve arkeolojik değerlerine zarar vermenin yanı sıra, halk sağlığı için de ciddi tehditler oluşturmaktadır.

Sürekli İhlaller ve Toplumun Tepkisi

Çeşme’de çevresel ihlaller, arsa rantı peşinde koşan sermaye çeteleri tarafından sürekli olarak gerçekleştirilmektedir. Sakarya Mahallesi’nde yüzlerce zeytin ağacının kesilmesi, Aya Yorgi’deki izinsiz kazılar ve Altınkum’da koruma altındaki kum zambaklarının zarar görmesi gibi olaylar, bölgenin doğal dokusuna verilen zararların sadece birkaç örneğidir. İlave olarak, Ilıca’da halk plajının yüksek katlı rezidanslara dönüştürülmesi ve Dalyan’da sit alanı olan arsaların imara açılması gibi gelişmeler, yerel yönetimlerin çevre politikalarındaki başarısızlıklarını gözler önüne sermektedir.

 

Denize Dökülen Kanalizasyonun Tehlikeleri

Şifne’deki kanalizasyon sularının denize dökülmesi, deniz ekosistemini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Bu atıklar, deniz yaşamını yok edebilecek düzeyde zararlı olup, Marmara Denizi’nde yaşanan ‘ölü deniz’ fenomeninin benzerinin Çeşme’de de yaşanmasına neden olabilir. İzmir Çeşme Ekoloji Platformu, bu duruma derhal müdahale edilmesi ve ileri biyolojik arıtma tesislerinin bir an önce faaliyete geçirilmesi çağrısında bulunmaktadır.

Çağrı ve Davet

Platform, tüm İzmir halkını ve özellikle Çeşme sakinlerini, bu önemli çevresel soruna karşı duyarlı olmaya ve mücadeleye katılmaya davet etmektedir. Denizlerin korunması, sadece bugünün değil, gelecek nesillerin de sağlığı ve güvenliği için büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, yapılan basın açıklaması, yerel yönetimlerin sorumluluklarını yerine getirmesi ve sürdürülebilir çevre politikaları geliştirmesi için bir uyarı niteliğindedir.