Türkiye’nin turizm cazibe merkezi olan Çeşme’nin kaderi Kuşadası Marmaris Bodrum ve Antalya gibi olmaya başladı, bir tatil yöresinden daha çok betonlaşmış bir Büyükşehir sürecine girdi.
Çeşme’nin cazibesi Doğal ortamın hala muhafaza edilmesi ile korunuyordu.
Şimdi turistik otel inşaa ediyoruz diye aldıkları inşaat izinleri ile kot farkından da faydalanarak 8-10 katlı kibrit kutusu beton rezidanslar inşa ediliyor.
Çeşme’nin en güzel Tabiat bölgesi olan Ayaseranda Bölgesi rezidansların yeni merkezi oldu.
Bu bölgede inanılmaz büyüklükte devasa beton bloklar, konut inşaatları devam ediyor. Turizm tesisi kandırmacası ile 1 + 1 konutlar aleni olarak pazarlanıyor, bu arada tüm halka ait olan deniz kıyıları da, koylar da sanki kendi mallarıymış gibi bu pazarlamanın içine dahil ediliyor.
İzin veren bakanlık, resmi kurumlar bu sahtekarlığı görüyor, biliyor, duyuyorlar ancak hiçbir şekilde müdahale etmiyorlar. Sonradan ortaya çıkacak problemler şimdiden programlanıyor, kanalizasyon olmayan bölgedeki atıkların ileride denize boşaltılacağı kesin gibi bir durum. Buna rağmen hiç kimse bunlara dur diyemiyor.
Çeşme Çevre platformu yıllardır bu rezidanslara karşı mücadele veriyor ve Çeşmeyi yok edecek, Çeşme ekonomisine ve turizmine hiçbir katkısı olmayan bu tür yapılaşmaların durdurulmasını talep ediyor, ileride çıkabilecek sorunlara şimdiden işaret ediyor yetkilileri uyarıyor. ancak değişen bir şey olmuyor her gün yeni bir rezidans İnşaatı başlıyor.
Çeşme halkı ilçesine sahip çıkmadıkça bu rezalet devam edecek ve günün birinde tamamen betonlaşmış bir çeşme ile başbaşa kalacağız