Çeşme, İzmir’in en gözde tatil bölgelerinden biri olarak bilinirken, Ilıca Mahallesi Yıldızburnu’nda yaşanan gelişmeler, bölgenin doğal güzelliklerinin beton yığınlarına dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gözler önüne seriyor. Çeşme’de, halkın denize girebileceği ender plajlardan biri olan ve doğal güzelliğiyle bilinen sahil şeridi, inşaat alanına çevrildi. Bu durum, yerel halk ve çevre savunucuları tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı.
Yıldızburnu’nda Betonlaşma Tehlikesi
Yıldızburnu mevkiinde, Çeşme Belediyesi’ne ait 2.283 m²’lik deniz kıyısı arsa, 2022 tarihinde 136,5 milyon TL bedelle satıldı. Satışın ardından, bölgede “turizm tesisi” adı altında, gerçekte ise 6 katlı ve 33 daireli bir konut kompleksi inşaatına başlandı. Bu gelişme, Çeşme’nin doğal dokusuna ve halkın erişebilirliğine zarar verecek bir adım olarak görülüyor.
Proje ve Halkın Tepkisi
Söz konusu inşaat projesi, şirketin web sitesinde lüks bir yaşam vaadi ile tanıtılıyor. Projede, 1+1’den 4+1’e kadar değişen daire seçenekleri sunulmakta ve muhteşem deniz manzarası vurgulanmaktadır. Ancak, bu projenin gerçekleşmesi, Ilıca Yıldızburnu’ndaki kıymetli koyun ve plajın, halkın kullanımından çıkarılması ve yasal olmayan bir süreçle belirli kişilere peşkeş çekilmesi anlamına gelmektedir. Halkın denize erişimi, sahil şeridinin etrafının kapatılması ile engellenmektedir.
Kıyı Kanunlarına Aykırılık ve Yetkililerin Sessizliği
Türkiye’de kıyı kenar çizgisinden yapılabilecek inşaatlar için belirlenen mesafe kuralları, bu tür projelerin doğal ve hukuki sınırlar içerisinde kalmasını sağlamak amacı taşır. Ancak, Yıldızburnu’ndaki proje, bu kuralların hiçe sayılarak denize bu kadar yakın bir inşaatın yapılmasını içeriyor. Bu durum, kıyı kanunlarına açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Ne yazık ki, resmi makamlar ve belediye, bu yüksek katlı konut inşaatına şu ana kadar herhangi bir müdahalede bulunmamıştır.
Çeşme Çevre Platformu’nun Tepkisi
Çeşme Çevre Platformu, yaşanan bu gelişmeleri, “turistik tesis görünümü altında rezil-dans yapılıp satılması” şeklinde nitelendirerek, bunun Çeşme’ye ve Çeşme halkına ihanet olduğunu vurgulamaktadır. Platform, bölgenin doğal ve kültürel mirasını korumak adına sesini yükseltmekte ve gerekli yerlere başvurular yapmaktadır.